Uzakdoğu gerçeği nedir? Acaba Türkiye`de yaşanan Uzakdoğu algısı ile buradaki gerçeklik aynı mı? Benzer mi? Türkiye`de bana sorulan sorulardan yola çıkarak buradaki hayatı sizlerle paylaşmak istedim. 2006 Eylül`ünden geleceğe blog'umda Uzakdoğu`nun yaşam detaylarını kendimce sizlere yansıtacağım... Umarım ilgiyle takip edersiniz...
19 Temmuz 2008 Cumartesi
ilk izlenimler...
Havaalanından ilk çıkışınız burada `TOL` adı verilen otobana oluyor. Bu otoban, ana arterleri birbirine bağlayan ve günün en az 12 saati tıkanırcasına trafik yoğunluğu yaşanan tam anlamıyla Cakarta`nın belkemiği. Otoban üzerinde aracımız ilerlerken ülkemden farklı bir ülkenin başkentini görmenin heyecanına kapılmıştım.
Gözlerimi alamadığım görkemli binalar, adeta bu ülkede mimarların yarıştığını ifade etmeye çalışan gökdelenler, etrafımızda görebildiğimiz tropikal ağaç manzaraları ve bunun gibi güzellikler ilk planda bu ülke hakkındaki önyargılarımıza yetmişti.
Zaman içinde bu gökdelenlerin arkasındaki plansız yapılaşmayı, fakirliği, perişanlığı görünce önyargılarım gün geçtikçe yerini, Endonezya gerçeğini anlamaya ve anlatmaya bırakacaktı... Şimdilerde, ana güzergahlarda gördüğüm o ışıklı gökdelenler, bana sosyal adaletsizliği ve yüzde üç azınlığın hizmetçisi konumundaki yüzde doksanı anlatıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder